1579503149_Cube___ncubation8

Cube Incubation 2020 başvuru takvimini açıkladı

Ev sahipliği yaptığı girişimcilere uluslararası standartlarda fırsatlar sunan Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation derin teknoloji tabanlı projeler geliştiren girişimler için 2020 yılı başvuru takvimini açıkladı. Cube Incubation’ın 2020 yılı 1. dönem başvuruları bir Mart’ta sona erecek. Başvurularını www.cubeincubation.com adresinden yapan girişimciler Cube Incubation’ın planladığı adaptasyon kamplarından sonra Ar-Ge çalışmalarına hızla başlayabilecek. Faaliyete geçtiği günden bugüne; alanlarında geliştirdikleri teknolojilerle dünya genelinde takip edilen ve yatırım alan Start Up’lara ev sahipliği yapmanın gururunu yaşayan Cube Incubation şu anda inovatif ve derin teknoloji tabanlı iş fikirleri üzerinde Ar-Ge çalışmaları yürüten 95’i aşkın girişimci grubuna ev sahipliği yapıyor. 2019’da 61 girişimciyi kabul eden merkez 20 girişimi de mezun etti.

Cube Incubation’da yer alan girişimcilerin; 2019’da 100 şirket ile 700’den fazla işbirliği toplantısı yaptığını vurgulayan Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi Yöneticisi Gürol Üzenç yine aynı aylarda girişimcilerin 30 yatırımcı kurumla 150’den fazla toplantı gerçekleştirdiğinin altını çiziyor. Yeni gelecek tüm girişimcilerin de bu fırsatlardan yararlanmasını istediklerini ve büyümeleri için ellerinden gelen her desteği sunmaya hazır olduklarını söyleyen Üzenç, bu girişimcileri heyecanla beklediklerini ifade etti.

“Incubatıon center for deep tech entrepreneurs” mottosuyla girişimcilere uluslararası standartlarda fırsatlar sunan Cube Incubation dünyanın sayılı kuluçka merkezleri arasında yer alma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Sıfır maliyetle markalaşma eğitimleri verildiği Cube Incubation’da girişimciler; 300 metrekarelik alana kurulu Biyoküp Laboratuvarı’ndan, 100 metrekarelik alana kurulu Temiz Odalar’dan, Post Kuluçka Alanı’ndan ve 400 metrekarelik alana kurulması planlanan Prototipleme Merkezi’nden ücretsiz ya da çok düşük bir maliyet karşılığında yararlanabiliyor.

Kuluçka merkezinde girişimciler; iş planı hazırlama, başarılı sunum teknikleri, pazarlama, finans gibi konularda eğitim ve mentörlük imkânlarından sıfır maliyetle yararlanıyor, mali desteklere ulaşmak noktasında ücretsiz danışmanlık hizmeti alıyor ve yatırımcı buluşmalarından faydalanarak işlerini nasıl büyütecekleri konularında bilgiler alabiliyorlar. Tüm bunların yanında sağlanan yan imkânlarla da ofis alanı, açık çalışma alanları, toplantı odaları, sistem odası, internet ve telefon hizmetlerini ücretsiz karşılayarak 18 ay boyunca yararlanabiliyorlar. Cube Incubation geçen yıl faaliyete geçirdiği Ortak Çalışma Alanı’yla (Co-working) da kuluçka merkezinden başarıyla mezun olan girişimcileri ofis kurana kadar desteklemeye devam ediyor. Kuluçka merkezinden mezun olan girişimciler teknopark firması olarak ticari ve Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyorlar. Ayrıca kuluçka mezuniyeti sonrası girişimciler; post kuluçka olarak adlandırılan dönemde düşük kira bedeli ödeyerek Teknopark İstanbul’da kalabiliyor.

Cube Incubation 2020 yılı başvuru takvimi ise şöyle;

  • Dönem Başlangıç: 01.12.2019 – 1. Dönem Bitiş: 01.03.2020
  • Dönem Başlangıç: 02.03.2019 – 2. Dönem Bitiş: 21.05.2020
  • Dönem Başlangıç: 22.05.2020 – 3. Dönem Bitiş: 30.08.2020
  • Dönem Başlangıç: 31.08.2020 – 4. Dönem Bitiş: 30.11.2020
1579507240_CBOT_Chatbot_Trend

2020’ye Damga Vuracak Yapay Zeka tabanlıChatbot Trendleri

2019 yılında pek çok şirketin iş ve müşteri yönetim süreçlerine dahil olan Sanal Asistanlar ve chatbotların 2020’de de yapay zeka teknolojileriningelişmesine paralel olarak daha akıllı hale gelmesi ve pek çok yeni kanalda kullanılması öngörülüyor. Türkiye’nin diyalog bazlı yapay zeka çözümlerinde lider şirketi CBOT, 2020’ye damga vuracak 5 chatbot trendini sıraladı. CBOT Kurucu ve CMO’su Çiler Ay: “Diyalog bazlı yapay zeka çözümleri 2019 yılında işlerini bir adım öteye taşımak isteyen ve yapay zekanın somut faydalarını görmek isteyen şirketler tarafından çokça tercih edilen bir yıl oldu. 2020’de de chatbotların yükselişe geçeceğini ve bu uygulamalara yönelik taleplerin artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.2020 yılında öne çıkmasını beklediğimiz chatbot trendleri şirketlerin yapay zeka stratejileri için yol gösterici olacak.” diyor.

Chatbotlar şirketlerin müşteri deneyimini önemli ölçüde iyileştiriyor. 2020 ve sonrasında yapay zeka uygulamalarını yatırım hedeflerine alan şirketlerin ise chatbot alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmesi ve şirketleri için en uygun chatbotu kurgulaması gerekiyor. Geliştirdiği yapay zeka tabanlı chatbotlarla bankacılık, e-ticaret, perakende, ve sigorta gibi müşteri yönetimlerinin kritik önem taşıdığı sektörlerdehizmet veren CBOT’a göre 2020’de öne çıkacak chatbot trendleri şöyle;

Yapay zeka tabanlı chatbotların kullanımı artacak

CBOT’a göre düşük kapsamda basit süreçleri yapabilen kural tabanlı chatbotlar büyük şirketler içinkarşın müşteriyi tam anlamıyla memnun etme konusunda yetersiz kalacak ve önümüzdeki dönemde bazı senaryolar için yapay zeka tabanlı chatbotların geliştirilmesi zorunlu olacak. Bu chatbotların müşteriyi daha iyi anlamaları, tıpkı bir insan gibi müşteriyle iletişime geçmeleri ve karmaşık sohbetleri yönetebilmeleri tercih edilme oranlarını artıracak.Bu nedenle bu alanda hizmet veren CBOT gibi yapay zeka ( Conversational AI )alanında tecrübeli şirketler öne çıkacak. Başarılı uygulama örneklerinin de somut olarak görülmesi, denenmesi, kullanılması, müşterilerine chatbot deneyimi yaşatmak isteyen şirketlerin yapay zeka tabanlı chatbotları seçmelerinde önemli bir rol oynayacak.

Kod yazmayı gerektirmeyen platformlar öne çıkacak

2020’de şirketlerin müşterileri ile yazışma veya konuşma yoluyla iletişim kurma konusundaki iştahı arttıkça kod yazılmasını gerektirmeden chatbot hazırlamayı ve değişen ihtiyaçlara göre hızlıca güncellemeyi mümkün kılan platformlar yükselişe geçecek. CBOT’un da uzun süredir yatırım yaptığı bu alanın daha da gelişmesi ile şirketler; kendi botlarını birkaç sürükle bırak işlemle veya birkaç tıkla hızlıca oluşturup gerekli değişiklikleri her zaman yaparak yaşatabilecekler.

Kurumsal şirketlerde “Çatı Bot” uygulamaları göreceğiz

Kurumların iç sistemlerinde, çalışanları için oluşturdukları chatbotlar arttıkça bu botların yönetimini üstlenecek ve kullanıcıya tek bir arayüz ile tüm işlemlerini yapma imkanı sağlayacak bir “çatı bot” ihtiyacı da artıyor. Sistemler kullanıcı ile her zaman ön yüzdeki “çatı bot” ile iletişim kuracak, kullanıcının isteğini anlayarak, arka taraftaki İK botu, finans botu, IT botu gibi özelleşmiş botları diyaloğa çağırarak kullanıcının işleminin yapılmasını sağlayacak. CBOT, 2020’den itibaren kurumsal seviyede böyle yapılanmaları görmeye başlayacağımızı öngörüyor.

Kişiselleşmiş hizmet veren botların kullanımı yaygınlaşacak

Artık etrafımızda kişinin bulunduğu ortamı, geçmiş diyaloglarını, genel seçimlerini bilen ve diyaloğu buna göre sürdüren chatbotlar göreceğiz. Ayrıca aynı anda birden fazla konuda diyalog sürdürebilen, başlıklar arasında geçiş yapabilen chatbotlar da hayatımıza girecek. İnsanların çeşitli mod ve duygularını sezebilen chatbotların gelişimi bu uygulamaların şirketler tarafından bir satış kanalı olarak tercih edilmesini sağlayacak.

Çok amaçlı- Çok işlevli sanal asistanlar mobil uygulamaların yerini alacak

CBOT’un son yıllarda gözlediği ve 2020’de hız kazanacağına inandığı bir diğer alan da mobil uygulamalar. Hepimiz çok fazla uygulama yüklüyoruz ama bunların bir kısmını daha sonra ya hiç kullanmıyoruz ya da çok az kullanıyoruz. Telefonlarımız unutulmuş birçok uygulama ile dolu. Bu durum hem şirketler hem de kullanıcılar için zaman başta olmak üzere kaynak verimsizliğine sebep oluyor. CBOT, 2020’den itibaren her bir farklı iş için yeni bir uygulama yükleme döneminin yavaş yavaş kapanacağını ve mesajlaşma platformlarının ve sesli asistanların “çok amaçlı-çok işlevli” kullanımının yaygınlık kazanacağını düşünüyor.

RPA ve Chatbot entegrasyonları ile daha otomatize iş süreçleri

2019’un öne çıkan trendlerinden biri de Robotik Süreç Otomasyonu (RPA)’ydu. 2020’de bu yeni teknolojinin Chatbotlar ile entegre hale gelerek birçok şirkete; işlerini otomatik hale getirme, zaman kazanma ve tutarlı süreçlerin inşa etme gibi önemli fırsatlar sunacağı bir yıl olacak. Yapay zeka ve RPA uygulamalarıyla iş yönetimlerini otomatize eden şirketler tekrar eden işlerde ortaya çıkan zaman kaybını engelleyerek çalışanlarını daha komplike işlerde istihdam edebilecekler.

kaspersky-f5-pr

Kaspersky’den hizmet sağlayıcı ve satıcılara esnek lisans yönetimi sunan Lisans Yönetim Portalı

Kaspersky, yönetilen hizmet sağlayıcılarına (MSP) ve satıcılara lisans siparişi, yönetimi ve raporlaması konularında kolaylık sunan yeni Kaspersky Lisans Yönetim Portalı’nı (LMP) duyurdu. Yeni portal aylık abonelik sistemiyle iş ortaklarının hizmete kullandığı kadar para ödemesini sağlıyor. Böylece müşterilere daha esnek hizmet sunulabiliyor. Kaspersky United İş Ortağı Portalı’nın bir parçası olan LMP, iş ortaklarına ihtiyaç duydukları tüm araçları ve bilgiyi tek bir noktadan sunuyor.

Yönetilen hizmetler yıllık büyümesini devam ettiren en önemli BT pazar eğilimleri arasında yer alıyor. 2016’da 48.000 global MSP şirketi varken, Ami Partners tarafından yapılan değerlendirmeye göre bu sayı 2021’de iki katına çıkarak yaklaşık 74.000’e ulaştı. Rekabet arttıkça hizmet sağlayıcıların da satış operasyonlarını ve abone yönetimini hızlandırmak ve sadeleştirmek için otomasyon ihtiyacı artıyor. Kaspersky Lisans Yönetim Portalı, MSP’lere ve satıcılara tüm Kaspersky aboneliklerini tek noktadan yönetebilecekleri bir platform sunuyor.

Kaspersky Lisans Yönetim Portalı, kullandığın kadar öde modeliyle bir ürünün deneme sürümünü edinmekten kurumsal kullanıma geçmeye kadar uzanan yolu olabildiğince kısaltıyor. Kaspersky ürünlerinin deneme lisanslarını bulut üzerinden veya yerelde oluşturmak mümkün. İş ortakları bu sayede tüm özellikleri kolaylıkla deneyebiliyor, hizmetlerini kurup müşterilere daha hızlı bir şekilde ulaştırabiliyor. Yeni abonelik modeli, MSP’lerin abonelik sayısını ihtiyaçlarına göre artırıp azaltmasına olanak veriyor. Ayrıca ayın her gününde gerçekten kullanılan düğüm sayısına göre ödeme yapılıyor.

Satıcılar ve yönetilen hizmet sağlayıcıları arayüz üzerinden tüm müşterilerine dair rapor alabiliyor, tüm aktif aboneliklerin durumlarını görebiliyor ve lisansların gerçek kullanım sürelerini takip edebiliyor. Portal ayrıca hangi ürün hizmetlerinin sunulduğunu, kaç lisans satıldığını ve korunan cihaz sayısının nasıl değiştiğini gösteriyor. İş ortakları bu veriler sayesinde ürün yenileme veya deneme ürün sunma gibi yöntemlerle yeni satış fırsatları yakalayabiliyor.

“MSP’ler Kaspersky’nin stratejik öncelikleri arasında yer alıyor. Kaspersky MSP kanalı son bir yıl içinde önemli büyüme kaydetti. Kayıtlı ve satış yapan iş ortaklarımızın sayısı artmaya devam ediyor. Bunun sonucunda yıllık MSP gelir artışımız yüzde 60’ı buldu.” diyen Kaspersky MSP İş Birimi Müdürü Dmitry Golubtsov, sözlerini şöyle tamamladı: “Kaspersky Lisans Yönetim Portalı, iş ortağı ekosistemimizi güçlendirme stratejimizin yeni bir adımı. Bu portal ile iş ortaklarımıza, Kaspersky ürünlerini temel alan hizmetler sunmaları için gerekli araçları temin ediyoruz.”

LMP’ye Kaspersky United İş Ortağı Portalı üzerinden erişmek mümkün. İş ortakları buradan Kaspersky ile birlikte çalışmak için gereken pazarlama ve eğitim materyalleri, lisans yönetimi ve ürünlerin deneme sürümleri gibi tüm bilgi ve hizmetlere ulaşabiliyor.

1579158737_VIVE_X_COMPANY__IMMERSIVE_FACTORY_IMAGE_2

VR Tabanlı Eğitimler Geliştiricisi Immersive Factory’ye 1 Milyon Euro Yatırım!

Üç yıl önce Olivier Pierre (CEO), Bertrand Pierre (CCO), Philippe Timsit ve Francis Savic tarafından kurulan Immersive Factory, Londra’da HTC VIVE X programı ve Fransa’da Shell LiveWIRE tarafından destekleniyor. Paris’teki yönetim ve satış merkezi ile Albi’deki Ar-Ge merkezinde yaklaşık 30 çalışana sahip olan şirket, sanal gerçeklik tabanlı eğitimlere odaklanarak bu eğitimleri sunduğu platformu da geliştirmeye devam ediyor.

Immersive Factory’nin VR eğitimleri tehlikeli durumların simülasyonunu gerçekleştirerek geleneksel eğitimlere göre çok daha etkili oluyor. Eğitime katılanlara işlerinde karşılaşabilecekleri riskler ilk elden gösterilerek kaza oranının azaltılması ve çalışan davranışlarının iyileştirilmesi hedefleniyor. Eğitimlerde gerçekçi bir sanal ortama giren çalışanlar, iş prosedürlerini deneyebiliyor ve güvenlik kuralları ihlal edildiğinde neler yaşanacağını görebiliyor. Eğitimin sonunda yöneticiler, çalışanların yaptıkları hatalar hakkında ayrıntılı istatistikler elde edebiliyor. Kurumlar sanal gerçeklik tabanlı eğitimleri yalnızca çalışanların davranışlarını değerlendirmek için değil, iş yerinde değişime öncülük edecek ve güvenliği artıracak hedefler hakkında bilgi vermek için de kullanabiliyor.

Immersive Factory bugün yaklaşık yüz önemli müşteriye hizmet veriyor. Bunlar arasında Shell, Colas, Siemens, Moët Hennessy, Suez, Volvo, P&G, Engie, Airbus, EDF, Veolia, Saint Gobain, Orano, Eiffage, Bureau Veritas ve Air Liquide gibi şirketler yer alıyor. Şirket, sanal gerçeklik kurulumlarında müşterilerine destek olmak ve platformun tanıtımını yapmak için kurduğu perakende ağında 40’tan fazla iş ortağıyla birlikte çalışıyor. Immersive Factory, aldığı yatırımla çalışmalarını global düzeye taşıyıp her bölgede müşterilerine destek sunmayı ve mesleki sağlık ve güvenlik eğitimlerindeki yöntemleri yenilemeyi hedefliyor.

Immersive Factory CEO’su Olivier Pierre konu hakkında şunları söyledi: “Sanal gerçeklik sayesinde çalışma ortamlarındaki durumları gerçekçi bir şekilde yeniden oluşturabiliyoruz. Bu teknoloji, müşterilerimizin mesleki sağlık ve güvenlik eğitimlerini geliştirmek için büyük bir fırsat sunuyor. Kurslar işe yeni başlayanlara ve liseyi yıllar önce bırakmış kişilere göre hazırlanıyor. Eğitimlerimizin eğlenceli olması, katılımcıların öğrenme isteğini ve yeni bilgiler edinme becerisini artırıyor, kültürel bariyerleri ortadan kaldırıyor. Sanal gerçeklik bu iddialı eğitim hedeflerine ulaşmak için kullanabileceğimiz son derece gelişmiş bir teknoloji.”

Sözlerine Immersive Factory’nin kurulduğundan bu yana VR tabanlı sağlık, güvenlik ve çevre eğitimlerine erişimi kolaylaştırmak için çabaladıklarını belirterek devam eden Pierre, müşterilerin birçok dildeki kataloğu platformlarından indirip, günümüzde tek başına kullanılabilen ve kolayca kurulan VR başlıklarıyla anında kullanmaya başlamalarının mümkün olduğunu ifade etti.

Vive X ve Geliştirici Ekosistemi EMEA Bölgesi Direktörü Dave Haynes ise, “Immersive Factory’nin ilk yatırımcılarından biri olarak bu yeni yatırım bizi heyecanlandırdı. Bu yeni yatırım sayesinde şirket, halihazırda global kurumsal şirketlerde VIVE Pro ve Focus Plus gibi VIVE başlıklarıyla birlikte kullanılan yenilikçi VR eğitim çözümlerini daha hızlı geliştirebilecek.” şeklinde konuştu.

Ayvos ile reklam panolarında maksimum fayda dönemi!

Yapay zeka, makine öğrenimi ve derin öğrenmeye dayalı görüntü işleme çözümleri sunan Türk Ar-Ge şirketi Ayvos, müşteri deneyimini bir üst seviyeye taşıyan yazılımı Mount Signage ile mağazalara müşterilerini daha iyi tanıma imkanı sunuyor. Geliştirdiği yazılımlarla Dünya standartlarda çözümler üreten şirket, mağazalardaki reklam panolarına yapay zekayı entegre ederek kişiselleştirilmiş içeriklerle alışverişi hem müşteriler hem de mağazalar için daha kazançlı ve keyifli bir hale getiriyor. Mount Signage, mağazalara müşterinin demografik bilgileri, yaş aralığı, duygu değişimi ve müşterinin reklama bakma süresi gibi konularda detaylı bilgiler ileterek alışveriş deneyiminin kişisel bir deneyime dönüşmesine olanak sağlıyor. Müşteriler için ise kişiye özel indirimli ürünler ya da indirim kodları sunarak hem eğlenceli hem de ucuz alışveriş yapmasını sağlayan fırsatlar üretebiliyor. Dijitalleşme çağına geleneksel pazarlama yöntemlerinin de uyum sağlaması gerektiğinin altını çizen Ayvos Kurucu ve CEO’su Eray Hangül, “Mağazalarda yer alan reklam panoları pazarlama için hala çok önemli bir unsur ve Ayvos olarak Mount Signage ürünümüz ile bu panoları dijitalleştirerek alışveriş sırasında herkes için faydalı bir deneyim sunuyoruz. İnteraktif bir şekilde her müşteri için farklı bir reklam ya da indirim sunabilen yazılımımız, reklam panolarını daha önce hiç olmadığı kadar yararlı hale getiriyor” şeklinde konuştu.

Markalar arası rekabetin artması ve dijitalleşmeyle birlikte pazarlama sektörü de kendini yenileyerek yeni stratejiler arıyor. Büyük veri, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi kavramlar pazarlamada sınırları yeniden çizerek alışveriş alışkanlıklarımızı başka bir boyuta taşıyor. Bu değişim hem satıcılar hem de tüketiciler için karşılıklı kazancı da beraberinde getiriyor. Yapay zeka destekli yazılımlarıyla reklam, güvenlik, üretim gibi birçok alanda süreçleri bir üst seviyeye çıkaran Ayvos, görüntü işleme teknolojileri temelli yazılımı Mount Signage ile mağazalardaki alışveriş deneyimini dijitalleştiriyor. Mount Signage, mağazalardaki reklam panolarını akıllandırarak, markalara müşteri demografik bilgilerinden duygu değişimlerine kadar çeşitli bilgeler sunarken müşterilerin ise çeşitli indirimler kazanmasına olanak sağlıyor.

Müşterileri yakından tanıyıp strateji belirleme imkanı sunuyor

Mount Signage ile bütün müşterilere aynı reklamın veya indirimin sunulması yerine doğru kişilere doğru reklamların gösterilmesi sağlanıyor. Yazılım, müşterilerin alışveriş davranışlarını demografik bilgileriyle analiz ederek onlara ihtiyaç duyabilecekleri ya da daha fazla hoşlanabilecekleri ürünleri sunuyor. Ayrıca Mount Signage, hedef kitle odaklı hazırlanılan içeriklerin amacına ulaşıp ulaşmadığını, bu içeriklerin hangi tarz müşteriler tarafından incelenip dikkat çektiğini ve müşterilerin reklam karşısındaki duygu değişimleri gibi birçok veriyi oluşturabiliyor. Markaların yazılımlarını kullanarak reklam içeriklerinden ne kadar etkileşim aldıklarını test edebileceklerini belirten Eray Hangül, “Tüm video kayıt sistemlerine ve mevcut kameralara da entegre edilebilen yazılımımız müşterileri derinlemesine analiz ederek interaktif bir şekilde her müşteri için farklı içerikler gösterebiliyor. Düşük maliyeti ve sağladığı bu avantajın yanı sıra topladığı veriler aracılığıyla bir sonraki reklam stratejisini belirlemeye de yardımcı oluyor. Son olarak müşterilere sunduğu kişiye özel indirim fırsatlarıyla da müşteri marka etkileşimini artıran Mount Signage günümüz dijital reklamcılığının bu noktada eksik kalan yönünü de dolduruyor” dedi.

Müşterilere akıllı indirimler kazandırıyor

Mount Signage, tüketiciler için kazançlı fırsatları da içinde barındırıyor. Yapay zekanın oyunlaştırma teknolojisini de içeren yazılım, müşterilere kolayca tamamlayabileceği görevler ile indirimler kazandırıyor. Etkinlik alanlarında ya da mağazalarda konumlandırılan panolara yaklaşan potansiyel müşterilerin yaş, cinsiyet ve duygu durumu belirleniyor. Müşteriden gülümsemesi, kızması ya da şaşırması istenip görevi tamamlaması halinde elde edilen bilgiler doğrultusunda kişiye özel indirim kodu veriliyor. Bu sayede reklamın müşteriler üzerinde bıraktığı etki güçlendirilmiş oluyor.

Mount Signage ve Ayvos’un diğer yenilikçi ürünleri ile ilgili detaylı bilgiye www.ayvos.com adresinden erişebilirsiniz.

Lincoln Electric Türkiye, Gelecek Nesillerin Üretim Becerilerini Geliştiriyor

Küresel rekabet ortamında büyüklüğü ne olursa olsun tüm şirketler üretkenliği artırmaya, kaliteyi iyileştirmeye ve maliyetleri düşürmeye odaklanıyor. Bu hedeflere ulaşma yolunda ilerleyen şirketler içinse kalifiye işgücünün yetersizliği büyük bir sorun teşkil ediyor. Bu nedenle pek çok şirket çalışanlarının robotlar yardımıyla eğitilmesini talep ediyor. Kaynak sektöründe de robotlu kaynak eğitimleri dijitalleşmenin etkisiyle ön plana çıkıyor. Tüm dünyada sunduğu çözümlerle kaynak sektörünün lider kuruluşu konumunda bulunan Lincoln Electric Türkiye sektörde robotik kaynak eğitimlerinin yapılmasını kolaylaştıran Kaynak Eğitim Robotu’yla gelecek nesillerin üretim becerilerini geliştiriyor. Şirket, Kaynak Eğitim Robotu’yla eğitim kurumlarına robotlu kaynak eğitimi için eksiksiz, gelişmiş bir çözümü sunuyor. Robotlu üretim için tüm bilgileri içeren ve sınıfta kullanıma uygun olan bu eğitim hücresiyle eğitmenler sınıfta robot eğitimi verebiliyor ve gerektiğinde kaynak uygulaması için eğitim robotunu hızlıca laboratuara taşıyabiliyorlar. Öğrenciler de çevrimdışı programlama yaptıktan sonra becerilerini üretime hazır bir robot modülünde test edebiliyorlar. Kaynak Eğitim Robotu ve Lincoln Electric Türkiye’nin yenilikçi çözümleri için askaynak.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Geliştirdiği yenilikçi ürünlerin yanı sıra kaynak sektörüne yeni bir bakış açısı kazandıran robotik otomasyon çözümleriyle dikkat çeken Lincoln Electric Türkiye Kaynak Eğitim Robotu’yla gelecek nesillerin üretim becerilerini geliştiriyor. Öğrencilere robotik üretim becerileri kazandıran bu uygulamalı eğitim çözümü aynı zamanda robot biliminin öğrencilere anlatılmasını da kolaylaştırıyor. Bu sistem üniversitelerin teknik eğitim programlarında, endüstri meslek okullarındave iş gücü geliştirme programlarında eğitim amaçlı kullanılabiliyor. Lincoln Electric Türkiye, Kaynak Eğitim Robotu ile eğitmenlere ve öğrencilere ileri seviye üretim ortamlarında başarılı olmak için gereken becerileri geliştirmeye yardımcı olmayı hedefliyor.

Robotik üretim eğitimi ihtiyacını karşılamak için tasarlanan bu eğitim hücresieksiksiz robotlu eğitim çözümü olarak ön plana çıkıyor. Kaynak Eğitim Robotu sınıfta robot operasyonu ve programlama için robot ve kontrol ünitesiyle birlikte geliyor. Saniyeler içinde kolayca kurulan robotta kapsamlı özelliklere sahip, robotik kullanıma uyumlu bir kaynak makinası da yer alıyor. Sınıfta programlama öğretmek ve uygulamak için standart bir kapıdan geçebilen bu eğitim hücresi kaynak yapmak için laboratuara kolayca taşınabiliyor. Kaynak Eğitim Robotu ve Lincoln Electric Türkiye’nin yenilikçi çözümleri için askaynak.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

GelecekHane’nin dönüşümü: Digitopia

Bugüne kadar Anadolu Sigorta, Pegasus, Şişecam, İBB, LC Waikiki, alBaraka ve Kuveyt Türk gibi şirketlere dijital dönüşüm odaklı yönetim danışmanlığı hizmeti veren GelecekHane, operasyonlarına küresel çapta devam etmek için Digitopia adını aldı. Yeni Londra ofisiyle Avrupa’da büyümeyi hedefleyen Digitopia, 2020’de de Orta Doğu’ya açılacak. Deneyimli ekip, Farplas’ın Endüstri 4.0 dönüşümünde, BriSA’nın dijital olgunluk karnesinde, Pegasus ile İpragaz’ın inovasyon yetkinliklerinde ve Hafele’nin dijital dönüşüm stratejisini belirlemede başarılı işlere imza attı. Halen Anadolu Efes’in dijital dönüşümüne destek veren Digitopia, hizmet verdiği şirketlerin operasyonel-organizasyonel mükemmellik konularındaki rekabetçiliklerini artırmayı hedefliyor.

Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunda, onlara benzersiz nitelikte bir yönetim danışmanlığı sunan GelecekHane, alanında en tecrübeli isimlerden oluşan dinamik ekibiyle artık Digitopia adıyla hizmet veriyor. Birlikte çalıştığı şirketler için özel, eksiksiz ve ayakları yere basan bir dijital gelecek kurmak için yeni fikirler üreten Digitopia, gerekli olan strateji ve hedefler doğrultusunda en iyi hizmeti sunmayı amaçlıyor.

Dijital Dönüşümde Güçlü İş Birliği

Kurumlara dijital ve kültürel dönüşüm alanlarında rehberlik eden Digitopia, bugüne kadar birbirinden değerli birçok şirketle çalıştı. Farplas’ın Endüstri 4.0 dönüşümünde, BriSA’nın dijital olgunluk karnesinde, Pegasus ile İpragaz’ın inovasyon yetkinliklerinde ve Hafele’nin dijital dönüşüm stratejisini belirlemede başarılı işlere imza attı. Deneyimli ekip ayrıca, Anadolu Sigorta, Kuveyt Türk, alBaraka, Turkish Bank, Şişecam, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, LC Waikiki gibi şirketlerle pek çok üst düzey proje gerçekleştirdi. Halen Anadolu Efes’in dijital dönüşümüne destek veren Digitopia, hizmet verdiği şirketlerin operasyonel-organizasyonel mükemmellik konularındaki rekabetçiliklerini artırmayı hedefliyor.

Yeni nesil bir yönetim danışmanlığı şirketi olan Digitopia, müşterilerine sunduğu “Dijital Olgunluk Endeksi” ile onların dijital olgunluğunu ölçerek bu konuda kendilerini geliştirmelerini sağladığı gibi şirketlerin dijital stratejilerini ve yol haritalarını belirlemelerine yardım ediyor; müşterilerinin dijital kültür dönüşümü ve dijital inovasyon projelerini gerçekleştirmelerinde onlara rehberlik ediyor.

“Digitopia’nın farkı müşteriye özel çözüm sunması”

Digitopia’nın kurucusu ve CEO’su Halil Aksu, dijital dönüşümün, süreçlerden organizasyona, müşteri deneyiminden yönetim yapısına kadar pek çok alanı kapsaması gerektiğini ifade ediyor. Şirketlerin yararlanabileceği bir model olarak “Dijital Olgunluk Endeksi”ni sunmanın önemine vurgu yapan Aksu, Digitopia’nın farkının her müşteriye, her projeye özel çözümler üretebilme ve bu yaklaşımı her zaman sürdürebilmede yattığını sözlerine ekliyor. Digitopia’nın başta kendi çalışanları olmak üzere müşterilerine, çevreye ve diğer paydaşlarına yönelik her zaman insani ve etik değerleri ön planda tutarak hareket ettiğine de dikkat çeken Aksu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dönüşümün başarılı olması için organizasyon, çalışanlar ve onların düşünce yapıları, yani kurum kültürü uygun hale getirilmelidir. Gelişim ve değişim kontrollü bir şekilde yürütülmelidir.”

Kültür Dönüşümünde Tecrübeli

Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi’ni kuran, “Maker” kavram ve kültürünü Türkiye’ye getiren; “BT Yöneticisinin El Kitabı”, “Bilginin Gücü”, “Dijitopya – Dijital Dönüşüm Yolculuk Rehberi” gibi çeşitli üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan eserlere imza atan Digitopia, yeni bir konunun Türkiye’ye getirilmesi, bir fikrin aşılanması ve bu fikrin tutundurulmasının yanı sıra çok büyük bir ekosisteme erişebilmesi ve seferber edebilmesi ile kültür dönüşümünün gerçekleştirilmesi konusundaki yetkinlik ve uzmanlığıyla öne çıkıyor.

Kasım 2019’da Londra’da “Digitopia Global Consulting Limited” şirketini kuran Digitopia, bünyesine yeni yetenekler katarak büyümesini yurt dışında da sürdürüyor. İngiltere ofisiyle birlikte Avrupa pazarında yeni müşteriler kazanmayı ve finans piyasalarına erişmeyi hedefleyen tecrübeli ekip, 2020 yılı içinde Dubai ofisini faaliyete açmayı ve önce Orta Doğu pazarına, ardından da Uzak Doğu pazarlarına açılmayı amaçlıyor.

Nutanix, 2019 Canalys EMEA Kanal Liderliği Matrisi’nde Liderlik Unvanını Elde Etti

Kurumsal bulut bilişim sektörünün liderlerinden Nutanix (NASDAQ: NTNX) bugün, 2019 Canalys EMEA Kanal Liderliği Matrisi’nde Liderlik unvanını elde ettiğini duyurdu. Yapılan çalışmada şirket, EMEA bölgesinde kanal yönetimi kategorisindeki en yüksek puanlı hiper bütünleşik altyapı şirketi oldu.

Liderlik Matrisi çalışması, kanaldan alınan 12 aylık geri bildirimler ile birlikte Canalys uzmanlarının marka performansı, strateji, yatırım, uygulama ve planlanan girişimler üzerine yaptığı analizleri kapsıyor. Nutanix bu çalışmada iş ortaklarından en yüksek puanı alıp bu alanlarda en güçlü yıllık büyümeyi göstererek liderlik unvanını elde etti.

“2019’da Nutanix EMEA kanalda önemli bir büyüme kaydetti. Yeni kanal programlarımız ve müşterilerimizle birlikte ulaştığımız ivme sayesinde bunu başardık.” diyen Nutanix EMEA Bölgesi Kıdemli Kanal Satış Direktörü Cyril VanAgt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu Nutanix için gurur dolu bir an. Satış, pazarlama, kaynak kullanımı ve müşteri desteği alanlarındaki yatırımlarımızın iş ortaklarımızın başarısına katkı sağladığını görüyoruz.”

Nutanix’in elde ettiği liderlik unvanı, şirketin kanalda iş yapmayı kolay ve sade hale getirme kararlılığını ve iş ortaklarının kârını artırmaya yönelik yatırımlara verdiği önceliği yansıtıyor. Nutanix’in kanal üzerinden satış yapma önceliğine değer veren kanal iş ortakları, şirketi aralık ayı Canalys raporunda şu alanlarda ilk iki sıra içine yerleştirdi:

  • Kanalda en kaliteli teknik destek kategorisinde en yüksek puan
  • Pazarlama faaliyetleri ve potansiyel müşteri elde etme kategorisinde en yüksek puan
  • Hizmet ve destek ile büyümeyi destekleme kategorisinde en yüksek puan
  • Ürün bulunabilirliği ve tedarikinde 2’nci sıra
  • İş yapma kolaylığında 2’nci sıra

“Nutanix Kanal Ayrıcalıkları ekibi ile çalışmak ilk günden itibaren gerçek bir iş ortağıyla çalışmak gibi oldu.” diyen SCC İngiltere İş Birliği ve Ortaklıklar Direktörü Will Carver, ardından şunları söyledi: “SCC’nin başarısına yatırım yapan Nutanix bize satışlarımızı artırmamız ve müşterilerimize destek olmamız için gereken araçları ve bilgileri sağladı.”

Yapılan bu duyuru, Nutanix’in geçtiğimiz yıl boyunca gerçekleştirdiği yeni ve gelişmiş teşvik ve iade programı, kanal destek ve yönetim ekibine ek yatırımlar, yeni dağıtımcı programı, yeni pazarlama ve potansiyel müşteri elde etme kampanyaları, iş ortakları için daha fazla teknik eğitim ve sertifika programları gibi çalışmalarıyla ulaştığı olağanüstü ivmenin bir sonucu.

Bunların yanı sıra Nutanix’in Hewlett Packard Enterprise, Fujitsu ve Lenovo gibi HCI iş ortaklarıyla birlikte yürüttüğü ürün çıkarma ve talep geliştirme çalışmaları da kendi ihtiyaçlarına yönelik hibrit bulut çözümleri arayan müşterileri ve kanal iş ortaklarını memnun etti.

“Nutanix olarak iş ortakları üzerinden yürütülen bir satış modelini benimsiyoruz. Kanal ortaklarımızın, müşterilere ve işlerine kattığımız değeri fark ettiğini görmek bizi mutlu etti.” diyen Nutanix EMEA Bölgesi Satıştan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Sammy Zoghlami, sözlerini şöyle tamamladı: “Ortak elde ettiğimiz bu başarıdan dolayı kanal iş ortaklarımıza teşekkür ediyoruz. 2020’de de birlikte daha da fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz.”

Ek Kaynaklar:

Kingston Technology, CES 2020’de Yeni Ürünlerini Tanıttı

Bellek ürünleri ve teknoloji çözümleri alanlarında dünya lideri Kingston Technology Company Inc.’in Flash bellek iştiraki Kingston Digital, Inc., tüketicilere ve kurumsal müşterilere yönelik yeni ürünlerini CES® 2020’de kullanıcıların beğenisine sunuyor. Sektör lideri, yüksek performanslı, güvenilir ve tutarlı ürünler sunan Kingston, bu yıl da bu geleneğini sürdürüyor. Şirket; UHS-II modelleri de dahil olmak üzere yeni Canvas Plus Flash kartlarını, tüketicilere yönelik yeni nesil NVMe PCI 4.0 SSD’lerini ve veri merkezleri için NVMe PCIe performans çözümlerini CES 2020’de ziyaretçilerle buluşturuyor.

Kingston’ın fuarda sergilediği ürünler ise şöyle;

  • Canvas Plus Flash kartlar: UHS-II özelliğine, yüksek kapasite ve yüksek hıza sahip yeni modellerin yanı sıra Canvas Plus serisinin maksimum hızını destekleyecek şekilde geliştirilen MobileLite Plus okuyucular da tanıtılan ürünler arasında yer alıyor.
  • NVMe PCIe Gen 4.0 M.2 SSD: Kingston’ın bu yıl içinde piyasaya süreceği, tüketicilere yönelik ilk Gen 4.0 NVMe SSD modeli CES 2020’de gösterilecek.
  • Gömülü Ürünler: Kingston’ın günlük kullanıma yönelik tüketici ürünleri tanıtılacak.
  • Veri merkezleri için U.2 ve M.2 biçimlerinde NVMe SSD’ler: Temel performans kriteri olarak tahmin edilebilir düşük gecikme süreleri ve giriş çıkış tutarlılığını ön plana alan modeller sunulacak. Yeni modeller dahili sürücü yuvası genişletmeleri, hiper ölçekli veri merkezi sunucuları ve yüksek performanslı depolamaya ihtiyaç duyan bulut hizmeti sağlayıcıları için geliştirildi.
  • Veri merkezleri için SATA SSD (DC450R, DC500R) kapasite eklentisi: Bulut hosting şirketleri ve daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyan diğer veri merkezleri için 7,68 TB kapasiteli SSD.

“Kanalın lider bellek çözümleri tedarikçisi olarak müşterilerimize en iyi ürünleri sunmak için elimizden geleni yapıyoruz.” diyen Kingston Pazarlama Direktörü Craig Tilmont sözlerini şöyle sürdürüyor: “CES, neler üzerinde çalıştığımızı ve önümüzdeki yıl neler sunacağımızı paylaşmak için harika bir zaman. Bellek kartlarından en son SSD’lere, giyilebilir ürünlerden akıllı cihazlara kadar her yerde Kingston’ın imzası var.”

Daha fazla bilgi için kingston.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kingston Technology Hakkında

Kingston Technology, 30 yılı aşkın süredir yeniliklere güç veren bellek ürünleri ve depolama çözümleri üretiyor. Tüm dünyada 3500’ten fazla çalışanı bulunan Kingston, ürünlerini 125 ülkeye gönderiyor. Kingston sunucular, masaüstü bilgisayarlar ve IoT cihazları için üretkenliği ve genel sistem performansını artıran ürünler geliştiriyor. Kingston teknoloji çözümleri insanların günlük ihtiyaçlarını nerede olursa olsun karşılıyor.

Daha fazla bilgi için www.kingston.com/tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

2019’da 4 kişilik bir aile haberleşmeye yaklaşık 3.225 TL harcadı

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), ülkemizde 2019 yılında evlerinde bir sabit telefon ile genişbant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama haberleşme giderinin vergiler dâhil ortalama 268,83 TL olduğunu açıkladı. TELKODER tarafından her yılın sonunda yapılan Elektronik Haberleşmede Aile Giderleri Araştırması’na göre 2019 yılında Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin haberleşme giderinin yıllık 3.225 TL’ye ulaştığı ve bu rakamın 655 TL’sini devlete ödenen verginin oluşturduğu görülüyor. 2018 yılında yapılan analizde 4 kişilik bir ailenin haberleşme giderleri yaklaşık 2.878 TL devlete ödenen verginin ise 584 TL olduğu hesaplanmıştı.

Telekomünikasyon alanının düzenleyici kuruluşu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yayınladığı veriler ile TELKODER’in yaptığı genel sektör değerlendirmesi sonucunda; evlerinde bir sabit telefon ile genişbant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin, aldığı haberleşme hizmetleri için, vergiler dâhil ayda ortalama 268,83 TL harcadığı belirlendi. Bu rakam yılda 3.225 TL’ye ulaşıyor.

TELKODER’in her yılın sonunda yaptığı analiz kapsamında açıkladığı Elektronik Haberleşmede Aile Giderleri Araştırması’na göre sabit telefona vergiler dâhil aylık ortalama 38,23 TL ödeniyor. Aynı araştırmada, 3 GSM operatörünün abonelerinin ortalama aylık ödemelerinin ise vergiler dâhil 42,4 TL’ye ulaştığı belirtiliyor. Sabit internet bağlantısı için ise aylık ortalama vergiler dâhil 60,9 TL ödeniyor. Bu giderlerin hepsinden %18 KDV’nin yanı sıra, sabit ve mobil haberleşme hizmetleri ve sabit ve mobil internet hizmetleri için %7,5 Özel İletişim Vergisi devlete aktarılıyor. Evlerinde bir sabit telefon ile genişbant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir aile, haberleşme gideri için devlete aylık 54,61 TL vergi ödüyor. Bu rakam yılda yaklaşık 655 TL’yi buluyor.

2020’de haberleşme giderlerinde artış bekleniyor

TELKODER’den yapılan açıklamada 2017 yılı sonuna kadar mobil telefonda %25, sabit telefonda %15 ve internet erişiminde %5 olarak uygulanan Özel İletişim Vergisi’nin (ÖİV), 2018 yılında tüm hizmetlerde %7,5 olarak değiştirildiğine değiniliyor. 2019 yılında Adil Kullanım Kotası’nın (AKN) kaldırılmasıyla internet fiyatlarına yapılan zamlar dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda giderlerdeki internet payının ve vergisinin artacağı öngörülüyor. Bu durumun 2020 yılı haberleşme giderlerinde de artışlara neden olacağı vurgulanıyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, “TELKODER olarak her yıl açıkladığımız iletişim harcamaları raporumuza baktığımızda bu yıl döviz kurlarının ve sektörde yapılan zamların etkisiyle giderlerin arttığını görüyoruz. Burada kullanıcıları yüksek vergiler de epey zorluyor. Özellikle 1999 Gölcük depremiyle hayatımıza geçici olarak giren Özel İletişim Vergisi’nin 20 yıldır alınması büyük bir sorun teşkil ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir vergi alınmıyor bizde de bir an önce kaldırılması gerekiyor. 2020 yılında hem serbestleşmenin hızlandırılarak rekabetin arttırılması hem de bu vergi yüklerinin hafifletilmesi hususunda devletin gerekli yaklaşımı göstereceğine inanıyoruz.” diyor.

TELKODER’in açıkladığı giderlere, haberleşme cihazlarının bedellerinin dâhil olmadığının da altını çizen Arıak telefon değiştirme sıklığımızın döviz kurlarındaki artış ve taksit düzenlemeleri nedeniyle azaldığına da dikkat çekiyor. Bu gelişmenin aile ekonomileri için umut verici olduğunu ifade eden Arıak son iki yıl içinde telefon değiştirenlerin oranının yüzde 64’ten yüzde 58’e düştüğünü dile getiriyor. Bu düşüş, ithal telefonlar üzerindeki fiyat baskısının yeni telefon alma isteğini etkilediğini gösteriyor.