1579507240_CBOT_Chatbot_Trend

2020’ye Damga Vuracak Yapay Zeka tabanlıChatbot Trendleri

2019 yılında pek çok şirketin iş ve müşteri yönetim süreçlerine dahil olan Sanal Asistanlar ve chatbotların 2020’de de yapay zeka teknolojileriningelişmesine paralel olarak daha akıllı hale gelmesi ve pek çok yeni kanalda kullanılması öngörülüyor. Türkiye’nin diyalog bazlı yapay zeka çözümlerinde lider şirketi CBOT, 2020’ye damga vuracak 5 chatbot trendini sıraladı. CBOT Kurucu ve CMO’su Çiler Ay: “Diyalog bazlı yapay zeka çözümleri 2019 yılında işlerini bir adım öteye taşımak isteyen ve yapay zekanın somut faydalarını görmek isteyen şirketler tarafından çokça tercih edilen bir yıl oldu. 2020’de de chatbotların yükselişe geçeceğini ve bu uygulamalara yönelik taleplerin artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.2020 yılında öne çıkmasını beklediğimiz chatbot trendleri şirketlerin yapay zeka stratejileri için yol gösterici olacak.” diyor.

Chatbotlar şirketlerin müşteri deneyimini önemli ölçüde iyileştiriyor. 2020 ve sonrasında yapay zeka uygulamalarını yatırım hedeflerine alan şirketlerin ise chatbot alanında yaşanan gelişmeleri yakından takip etmesi ve şirketleri için en uygun chatbotu kurgulaması gerekiyor. Geliştirdiği yapay zeka tabanlı chatbotlarla bankacılık, e-ticaret, perakende, ve sigorta gibi müşteri yönetimlerinin kritik önem taşıdığı sektörlerdehizmet veren CBOT’a göre 2020’de öne çıkacak chatbot trendleri şöyle;

Yapay zeka tabanlı chatbotların kullanımı artacak

CBOT’a göre düşük kapsamda basit süreçleri yapabilen kural tabanlı chatbotlar büyük şirketler içinkarşın müşteriyi tam anlamıyla memnun etme konusunda yetersiz kalacak ve önümüzdeki dönemde bazı senaryolar için yapay zeka tabanlı chatbotların geliştirilmesi zorunlu olacak. Bu chatbotların müşteriyi daha iyi anlamaları, tıpkı bir insan gibi müşteriyle iletişime geçmeleri ve karmaşık sohbetleri yönetebilmeleri tercih edilme oranlarını artıracak.Bu nedenle bu alanda hizmet veren CBOT gibi yapay zeka ( Conversational AI )alanında tecrübeli şirketler öne çıkacak. Başarılı uygulama örneklerinin de somut olarak görülmesi, denenmesi, kullanılması, müşterilerine chatbot deneyimi yaşatmak isteyen şirketlerin yapay zeka tabanlı chatbotları seçmelerinde önemli bir rol oynayacak.

Kod yazmayı gerektirmeyen platformlar öne çıkacak

2020’de şirketlerin müşterileri ile yazışma veya konuşma yoluyla iletişim kurma konusundaki iştahı arttıkça kod yazılmasını gerektirmeden chatbot hazırlamayı ve değişen ihtiyaçlara göre hızlıca güncellemeyi mümkün kılan platformlar yükselişe geçecek. CBOT’un da uzun süredir yatırım yaptığı bu alanın daha da gelişmesi ile şirketler; kendi botlarını birkaç sürükle bırak işlemle veya birkaç tıkla hızlıca oluşturup gerekli değişiklikleri her zaman yaparak yaşatabilecekler.

Kurumsal şirketlerde “Çatı Bot” uygulamaları göreceğiz

Kurumların iç sistemlerinde, çalışanları için oluşturdukları chatbotlar arttıkça bu botların yönetimini üstlenecek ve kullanıcıya tek bir arayüz ile tüm işlemlerini yapma imkanı sağlayacak bir “çatı bot” ihtiyacı da artıyor. Sistemler kullanıcı ile her zaman ön yüzdeki “çatı bot” ile iletişim kuracak, kullanıcının isteğini anlayarak, arka taraftaki İK botu, finans botu, IT botu gibi özelleşmiş botları diyaloğa çağırarak kullanıcının işleminin yapılmasını sağlayacak. CBOT, 2020’den itibaren kurumsal seviyede böyle yapılanmaları görmeye başlayacağımızı öngörüyor.

Kişiselleşmiş hizmet veren botların kullanımı yaygınlaşacak

Artık etrafımızda kişinin bulunduğu ortamı, geçmiş diyaloglarını, genel seçimlerini bilen ve diyaloğu buna göre sürdüren chatbotlar göreceğiz. Ayrıca aynı anda birden fazla konuda diyalog sürdürebilen, başlıklar arasında geçiş yapabilen chatbotlar da hayatımıza girecek. İnsanların çeşitli mod ve duygularını sezebilen chatbotların gelişimi bu uygulamaların şirketler tarafından bir satış kanalı olarak tercih edilmesini sağlayacak.

Çok amaçlı- Çok işlevli sanal asistanlar mobil uygulamaların yerini alacak

CBOT’un son yıllarda gözlediği ve 2020’de hız kazanacağına inandığı bir diğer alan da mobil uygulamalar. Hepimiz çok fazla uygulama yüklüyoruz ama bunların bir kısmını daha sonra ya hiç kullanmıyoruz ya da çok az kullanıyoruz. Telefonlarımız unutulmuş birçok uygulama ile dolu. Bu durum hem şirketler hem de kullanıcılar için zaman başta olmak üzere kaynak verimsizliğine sebep oluyor. CBOT, 2020’den itibaren her bir farklı iş için yeni bir uygulama yükleme döneminin yavaş yavaş kapanacağını ve mesajlaşma platformlarının ve sesli asistanların “çok amaçlı-çok işlevli” kullanımının yaygınlık kazanacağını düşünüyor.

RPA ve Chatbot entegrasyonları ile daha otomatize iş süreçleri

2019’un öne çıkan trendlerinden biri de Robotik Süreç Otomasyonu (RPA)’ydu. 2020’de bu yeni teknolojinin Chatbotlar ile entegre hale gelerek birçok şirkete; işlerini otomatik hale getirme, zaman kazanma ve tutarlı süreçlerin inşa etme gibi önemli fırsatlar sunacağı bir yıl olacak. Yapay zeka ve RPA uygulamalarıyla iş yönetimlerini otomatize eden şirketler tekrar eden işlerde ortaya çıkan zaman kaybını engelleyerek çalışanlarını daha komplike işlerde istihdam edebilecekler.

1579158737_VIVE_X_COMPANY__IMMERSIVE_FACTORY_IMAGE_2

VR Tabanlı Eğitimler Geliştiricisi Immersive Factory’ye 1 Milyon Euro Yatırım!

Üç yıl önce Olivier Pierre (CEO), Bertrand Pierre (CCO), Philippe Timsit ve Francis Savic tarafından kurulan Immersive Factory, Londra’da HTC VIVE X programı ve Fransa’da Shell LiveWIRE tarafından destekleniyor. Paris’teki yönetim ve satış merkezi ile Albi’deki Ar-Ge merkezinde yaklaşık 30 çalışana sahip olan şirket, sanal gerçeklik tabanlı eğitimlere odaklanarak bu eğitimleri sunduğu platformu da geliştirmeye devam ediyor.

Immersive Factory’nin VR eğitimleri tehlikeli durumların simülasyonunu gerçekleştirerek geleneksel eğitimlere göre çok daha etkili oluyor. Eğitime katılanlara işlerinde karşılaşabilecekleri riskler ilk elden gösterilerek kaza oranının azaltılması ve çalışan davranışlarının iyileştirilmesi hedefleniyor. Eğitimlerde gerçekçi bir sanal ortama giren çalışanlar, iş prosedürlerini deneyebiliyor ve güvenlik kuralları ihlal edildiğinde neler yaşanacağını görebiliyor. Eğitimin sonunda yöneticiler, çalışanların yaptıkları hatalar hakkında ayrıntılı istatistikler elde edebiliyor. Kurumlar sanal gerçeklik tabanlı eğitimleri yalnızca çalışanların davranışlarını değerlendirmek için değil, iş yerinde değişime öncülük edecek ve güvenliği artıracak hedefler hakkında bilgi vermek için de kullanabiliyor.

Immersive Factory bugün yaklaşık yüz önemli müşteriye hizmet veriyor. Bunlar arasında Shell, Colas, Siemens, Moët Hennessy, Suez, Volvo, P&G, Engie, Airbus, EDF, Veolia, Saint Gobain, Orano, Eiffage, Bureau Veritas ve Air Liquide gibi şirketler yer alıyor. Şirket, sanal gerçeklik kurulumlarında müşterilerine destek olmak ve platformun tanıtımını yapmak için kurduğu perakende ağında 40’tan fazla iş ortağıyla birlikte çalışıyor. Immersive Factory, aldığı yatırımla çalışmalarını global düzeye taşıyıp her bölgede müşterilerine destek sunmayı ve mesleki sağlık ve güvenlik eğitimlerindeki yöntemleri yenilemeyi hedefliyor.

Immersive Factory CEO’su Olivier Pierre konu hakkında şunları söyledi: “Sanal gerçeklik sayesinde çalışma ortamlarındaki durumları gerçekçi bir şekilde yeniden oluşturabiliyoruz. Bu teknoloji, müşterilerimizin mesleki sağlık ve güvenlik eğitimlerini geliştirmek için büyük bir fırsat sunuyor. Kurslar işe yeni başlayanlara ve liseyi yıllar önce bırakmış kişilere göre hazırlanıyor. Eğitimlerimizin eğlenceli olması, katılımcıların öğrenme isteğini ve yeni bilgiler edinme becerisini artırıyor, kültürel bariyerleri ortadan kaldırıyor. Sanal gerçeklik bu iddialı eğitim hedeflerine ulaşmak için kullanabileceğimiz son derece gelişmiş bir teknoloji.”

Sözlerine Immersive Factory’nin kurulduğundan bu yana VR tabanlı sağlık, güvenlik ve çevre eğitimlerine erişimi kolaylaştırmak için çabaladıklarını belirterek devam eden Pierre, müşterilerin birçok dildeki kataloğu platformlarından indirip, günümüzde tek başına kullanılabilen ve kolayca kurulan VR başlıklarıyla anında kullanmaya başlamalarının mümkün olduğunu ifade etti.

Vive X ve Geliştirici Ekosistemi EMEA Bölgesi Direktörü Dave Haynes ise, “Immersive Factory’nin ilk yatırımcılarından biri olarak bu yeni yatırım bizi heyecanlandırdı. Bu yeni yatırım sayesinde şirket, halihazırda global kurumsal şirketlerde VIVE Pro ve Focus Plus gibi VIVE başlıklarıyla birlikte kullanılan yenilikçi VR eğitim çözümlerini daha hızlı geliştirebilecek.” şeklinde konuştu.

Ayvos ile reklam panolarında maksimum fayda dönemi!

Yapay zeka, makine öğrenimi ve derin öğrenmeye dayalı görüntü işleme çözümleri sunan Türk Ar-Ge şirketi Ayvos, müşteri deneyimini bir üst seviyeye taşıyan yazılımı Mount Signage ile mağazalara müşterilerini daha iyi tanıma imkanı sunuyor. Geliştirdiği yazılımlarla Dünya standartlarda çözümler üreten şirket, mağazalardaki reklam panolarına yapay zekayı entegre ederek kişiselleştirilmiş içeriklerle alışverişi hem müşteriler hem de mağazalar için daha kazançlı ve keyifli bir hale getiriyor. Mount Signage, mağazalara müşterinin demografik bilgileri, yaş aralığı, duygu değişimi ve müşterinin reklama bakma süresi gibi konularda detaylı bilgiler ileterek alışveriş deneyiminin kişisel bir deneyime dönüşmesine olanak sağlıyor. Müşteriler için ise kişiye özel indirimli ürünler ya da indirim kodları sunarak hem eğlenceli hem de ucuz alışveriş yapmasını sağlayan fırsatlar üretebiliyor. Dijitalleşme çağına geleneksel pazarlama yöntemlerinin de uyum sağlaması gerektiğinin altını çizen Ayvos Kurucu ve CEO’su Eray Hangül, “Mağazalarda yer alan reklam panoları pazarlama için hala çok önemli bir unsur ve Ayvos olarak Mount Signage ürünümüz ile bu panoları dijitalleştirerek alışveriş sırasında herkes için faydalı bir deneyim sunuyoruz. İnteraktif bir şekilde her müşteri için farklı bir reklam ya da indirim sunabilen yazılımımız, reklam panolarını daha önce hiç olmadığı kadar yararlı hale getiriyor” şeklinde konuştu.

Markalar arası rekabetin artması ve dijitalleşmeyle birlikte pazarlama sektörü de kendini yenileyerek yeni stratejiler arıyor. Büyük veri, nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi kavramlar pazarlamada sınırları yeniden çizerek alışveriş alışkanlıklarımızı başka bir boyuta taşıyor. Bu değişim hem satıcılar hem de tüketiciler için karşılıklı kazancı da beraberinde getiriyor. Yapay zeka destekli yazılımlarıyla reklam, güvenlik, üretim gibi birçok alanda süreçleri bir üst seviyeye çıkaran Ayvos, görüntü işleme teknolojileri temelli yazılımı Mount Signage ile mağazalardaki alışveriş deneyimini dijitalleştiriyor. Mount Signage, mağazalardaki reklam panolarını akıllandırarak, markalara müşteri demografik bilgilerinden duygu değişimlerine kadar çeşitli bilgeler sunarken müşterilerin ise çeşitli indirimler kazanmasına olanak sağlıyor.

Müşterileri yakından tanıyıp strateji belirleme imkanı sunuyor

Mount Signage ile bütün müşterilere aynı reklamın veya indirimin sunulması yerine doğru kişilere doğru reklamların gösterilmesi sağlanıyor. Yazılım, müşterilerin alışveriş davranışlarını demografik bilgileriyle analiz ederek onlara ihtiyaç duyabilecekleri ya da daha fazla hoşlanabilecekleri ürünleri sunuyor. Ayrıca Mount Signage, hedef kitle odaklı hazırlanılan içeriklerin amacına ulaşıp ulaşmadığını, bu içeriklerin hangi tarz müşteriler tarafından incelenip dikkat çektiğini ve müşterilerin reklam karşısındaki duygu değişimleri gibi birçok veriyi oluşturabiliyor. Markaların yazılımlarını kullanarak reklam içeriklerinden ne kadar etkileşim aldıklarını test edebileceklerini belirten Eray Hangül, “Tüm video kayıt sistemlerine ve mevcut kameralara da entegre edilebilen yazılımımız müşterileri derinlemesine analiz ederek interaktif bir şekilde her müşteri için farklı içerikler gösterebiliyor. Düşük maliyeti ve sağladığı bu avantajın yanı sıra topladığı veriler aracılığıyla bir sonraki reklam stratejisini belirlemeye de yardımcı oluyor. Son olarak müşterilere sunduğu kişiye özel indirim fırsatlarıyla da müşteri marka etkileşimini artıran Mount Signage günümüz dijital reklamcılığının bu noktada eksik kalan yönünü de dolduruyor” dedi.

Müşterilere akıllı indirimler kazandırıyor

Mount Signage, tüketiciler için kazançlı fırsatları da içinde barındırıyor. Yapay zekanın oyunlaştırma teknolojisini de içeren yazılım, müşterilere kolayca tamamlayabileceği görevler ile indirimler kazandırıyor. Etkinlik alanlarında ya da mağazalarda konumlandırılan panolara yaklaşan potansiyel müşterilerin yaş, cinsiyet ve duygu durumu belirleniyor. Müşteriden gülümsemesi, kızması ya da şaşırması istenip görevi tamamlaması halinde elde edilen bilgiler doğrultusunda kişiye özel indirim kodu veriliyor. Bu sayede reklamın müşteriler üzerinde bıraktığı etki güçlendirilmiş oluyor.

Mount Signage ve Ayvos’un diğer yenilikçi ürünleri ile ilgili detaylı bilgiye www.ayvos.com adresinden erişebilirsiniz.

SKA-etki-hizlandirici-final

Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Etki Hızlandırma Programı SKA’nın Finali Gerçekleşti

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) öncülüğünde, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Bill ve Melinda Gates Vakfı, Eczacıbaşı Holding ve Limak Holding’in destekleriyle gerçekleşen Türkiye’nin İlk Uluslararası Etki Hızlandırma Programı SKA (Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları) Etki Hızlandırıcı programının finali “Demo Günü” ile İstanbul’da gerçekleştirildi.

Medya iletişimi ve dijital iletişim kapsamında canlı yayın süreçlerini koordine ettiğimiz etkinlikte SKA Etki Hızlandırıcı programına katılan 8 farklı ülkeden 9 startup dijital kimlik ve taşınabilir sanitasyon sistemleri gibi mültecilere yönelik çözüm projelerini paylaştılar. Projeler arasında öne çıkan change:WATER LABS ile Gravity.Earth-Sertifier-Mark Labs konsorsiyumu 24-25 Eylül 2019 tarihlerinde New York’ta gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu SKA Zirvesi sırasında Türkiye ve UNDP tarafından düzenlenecek yan etkinlikte yer alma şansı yakaladı.

Etkinlikte; Türkiye, Hollanda, ABD, Ürdün, Filistin, Hindistan, Kenya ve Ruanda’dan 9 startup, 3 ay süren hızlandırıcı programı boyunca geliştirdikleri ürünlerini, uluslararası etki yatırımcılarının yanı sıra potansiyel kamu ve özel sektör ortaklarından oluşan seçkin bir kitleye sundu. Dört takım geçim kaynaklarına erişim ve dijital kimlik, beş takım ise taşınabilir su ve sanitasyon konularında mültecilere yönelik çözümlere odaklandılar.

T.C. Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Osman Turan şunları söyledi: “Türkiye, dünyada en çok mülteci barındıran ülkedir. Dış politikamız, ulusumuzun girişimci ruhunu ve insani değerlerini yansıtıyor. Mülteciler için insani çözümler geliştiren dünyanın her köşesinden girişimcileri Türkiye’deki kullanıcılar ve ortaklar ile birlikte çalışacakları yoğun bir program için bir araya getirmek suretiyle, SKA Etki Hızlandırıcı, SKA’ların gerçekleştirilmesi yolunda ilerleme kaydedecek somut projeler için küresel bir model ortaya koydu.”

UNDP Türkiye Programlardan Sorumlu Temsilci Yardımcısı Seher Arıner ise şöyle konuştu: “UNDP Türkiye olarak biz kimseyi geride bırakmamak misyonuyla dezavantajlı kitlelere destek vermeye odaklanıyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na 2030 yılına kadar ulaşabilmemiz için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Bu nedenle, hepimizi bir araya getiren bu inisiyatif, Küresel Amaçları gerçekleştirme yolunda çok büyük değer taşıyor. UNDP olarak biz, etkinin daha da büyük olması için ekiplere elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. Yeni-Nesil-UNDP adını verdiğimiz yeni vizyonumuzla başarmak istediğimiz de budur: Daha iyi ve hızlı performans göstermek, çağımızın büyük sorunlarına yenilikçi çözümler getirerek daha büyük ölçekte etki yaratmak.”

Bill ve Melinda Gates Vakfı Ortadoğu İlişkiler Eş-finans Öncüsü Asif Abbas şunları söyledi: “Odak alanlarımızdan birisi, yenilikçi çözümler yoluyla dünya genelinde insan sağlığını daha iyiye götürmektir. SKA Etki Hızlandırıcı, taşınabilir sanitasyon çözümleri üzerinde çalışan startuplar ile Ortadoğu’da önemli bir sanitasyon sistemleri üreticisi olan Eczacıbaşı Holding’in, salt yerel bağlamda değil, küresel ölçekte de işe yarama potansiyeli olan sanitasyon yenilikleri geliştirmek üzere ortaklık kurmasına fırsat sağladı.”

Nils Grede, WFP Türkiye Ülke Direktörü ve Temsilcisi, “Çoğu zaman mültecileri bir yük olarak görüyoruz. 2030’a kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak istiyorsak, mültecilerin potansiyeline inanmalı ve yatırım yapmalıyız, çünkü vatanlarındaki şartlar geri dönmeleri için uygun oluncaya kadar ev sahibi toplumlara halihazırda katkıda bulunuyorlar ve daha da fazla bulunabilirler. WFP olarak bu girişimi desteklemekten gurur duyuyoruz ve birçok mültecinin Türkiye’de ve dünyanın başka yerlerinde yaşadığı sorunların bir kısmına ölçeklendirilebilir çözümler yaratacağını umuyoruz.” dedi.

Bu program sayesinde Türkiye, girişimcilerin yaratıcılığı ve teknolojinin imkanlarıyla mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmaya yönelik çözümlerin test edildiği ortamı sağlamış oldu. Uzun vadede hedef, bu hızlandırma modelini, aynı zorlukları yaşayan ülkelerle paylaşmak ve dünyada sayıları 70 milyona ulaşan yerlerinden edilmiş kişilere yardım etmek.

startup100-680x350

Başarılı Bir Startup İçin Başarılı Bir Startup Ajans!

F5 İletişim Yönetimi olarak biz de 4. yılımızı geride bırakıyoruz. Girişimcilik bizim de dna’mızda var ve bir startup olarak kurulduk. 4 yılda geldiğimiz noktada odağımızın önemli bir kısmı olan teknoloji iletişimi alanında Kingston, Yandex, SAS, Nvidia gibi çok sayıda global markayla çalışırken diğer yandan da bizim gibi inandıkları hedefler ışığında tek yol başarı diyerek kurulan yenilikçi teknoloji startup’larıyla da tanışma ve çalışma fırsatı yakaldık. Bunu da özellikle istedik. Çünkü her zaman paradan da öte değerler olduğuna inandık.

Bu yazıya vesile olan şey ise bugün İstanbul’da gerçekleştirilen Startup100 isimli Türkiye’nin en iyi girişim şirketlerinin ödüllendirildiği etkinlik. En başarılı 100 girişim şirketi arasında; neredeyse kuruluşlarından beri çalıştığımız iş ortaklarımızdan iyzico 6. / Blesh 7. / armut.com 16.  ve Gram Games ise 25. sırada yer alma başarısını gösterdi. Bunun üstüne armut.com kurucusu Başak Taşpınar Değim en başarılı kadın girişimciler arasından 2.’lik ödülü de aldı.

F5 ekibinin de bir parçası olduğu bu başarılı startup’lar  kendi alanında liderler veya liderliği zorluyorlar… Global arenada faaliyet gösterenler olduğu gibi yakında iş alanını dünyaya taşıyacak olanlar da var… Başarılarında ve kazanılan bu yeni ödüllerde bizim de katkımız varsa ne mutlu bizlere…

Gelişmeler kapsamında önemli bir çıkarım da yapmak gerekiyor… Başarılı bir startup için başarılı biçimde yapılacak iletişim çalışmalarının stratejik önem taşıdığını kimse gözardı etmemeli… Zira, iyzico, blesh, armut.com ve gram games başarı odağında en iyi işleri çıkartırlarken; aynı zamanda PR olarak adlandırılan iletişim çalışmalarında da F5 PR Ajansı ile yürüyerek bu alanda da güçlü bir iletişim yapıyorlar…

sas-toplantı-680x350-1

Analitik Alanında Dünya Lideri ABD’li SAS ile Çalışmaya Başladık

Analitik alanında dünya lideri olan ve Fortune 500 Listesi’ndeki ilk 100 şirketin 90’ı tarafından tercih edilen Amerikalı dev teknoloji şirketi SAS, Tükiye’deki ajansı olarak F5 İletişim Danışmanlığı’nı seçti.

Sunduğu çözümlerle hem kurumların hem de bireylerin hayatlarına değer katan, 2013’ü üç haneli büyüme oranıyla kapatan ve  2014 sonunda rekor pazar payı öngören SAS Türkiye, 2015’te portföyüne yeni sektörler ekleyerek, kurumların ve şirketlerin karar süreçlerine ‘Analitik’ temelli yaklaşımla değer katmaya devam edecek. F5 ve SAS işbirliğinin ilk çalışması ise 17 Ekim’de İstanbul HardRock Cafe’de gerçekleştirilen ve yüksek ilgi gösterilen basın toplantısı oldu.

sas toplantı

Webit-2014-680x350-1

WEBIT 2014’Ün PR Ajansı Olmak Güzeldi

F5 İletişim Danışmanlığı olarak Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya’yı bir araya getiren 6. Global Webit Kongresi’nin PR ajansı olmanın gururunu yaşadık. 200’den fazla konuşmacı ve 110 ülkeden katılımcı ile başlayan etkinlik, telekomünikasyon, teknoloji ve pazarlama dünyasının öncülerini bu yıl da bir araya getirdi.  Gelişmekte olan EMEA pazarlarına odaklanarak, e-Academy tarafından 2009 yılından bu yana düzenli olarak dünyanın tek uluslararası dijital, teknoloji ve girişimcilik ekosistemi etkinliği olarak düzenlenen ve bu yıl 110’dan fazla ülkeden 10.000’in üzerinde katılımcı, 200’den fazla konuşmacı ve 300 akredite gazetecinin ilgisine sahne olan 6. Global Webit Kongresi oldukça verimli geçti.

Telekomünikasyon, teknoloji ve pazarlama dünyasının öncüleri, yatırımcılar, girişimciler, dijital ekosistemde yer alan pek çok markanın üst düzey yöneticilerini bir araya getiren etkinlik; uluslararası pek çok konuşmacının sahne aldığı oturumlardan oluşan kongre ve paneller, zengin katılımı ile iş geliştirme olanağı sunan fuar alanı ve çeşitli yarışmalarla büyük bir teknoloji şölenini andırırken tüm katılımcılarına sektör liderleriyle temasa geçme fırsatı sundu.